Bir problem çözme aşamaları nelerdir?
Bir sorunu çözmek için neler yapmalıyız?
Sizler gibi ben de pek çok çözülmesi imkânsız gelen problemle karşılaştım. Konular o derece karışıktır, birbirinin içine girmiştir ki, bırakın çözmeyi,  anlayabilmeniz bile mümkün değildir. Kaç kez, eğer bunu çözersem bundan sonra dünyada çözemeyeceğim problem kalmaz, diye kendi kendime söylendiğimi hatırlıyorum. Gerçekten de önemli bir kısmının çözülebiliyor olduğunu gördüm

Bir sorunu çözmek için neler yapmalıyız ?

  1. Öncelikle çözmek istediğinizden emin olun.
  2. Problemi size anlatanın gözünden görmeyin, kendi görüşünüzü oluşturun.
  3. Olabildiğince sadeleştirin.
  4. Bölün, küçük parçalara ayırın.
  5. Her gün bir bölümünü çözmeye çalışın.

 

“Sorun” ender olarak gerçek sorundur.

 

1- Çözmek istediğinizden emin olun

Problem size ilk anlatıldığında bazı noktalar yakalar, sorular sormaya başlarsınız. Bazen doğru noktalara dokunursunuz, ancak konuya yenisinizdir. Dediğiniz şeylerin hangisi imkân dahilinde, hangisi değil bilemezsiniz. Yardımı size anlatan kişiden beklersiniz. Amacınız problemle karşılaşmış olan kişiye görmediği bir ışık sunabilmek ve çözümü onun geliştirmesini sağlamaktır. Ancak karşınızda, ortaya koyduğunuz her açılımı çürüten, neden olamayacağını anlatan bir insan bulursunuz. Bazen konu öyle bir hale gelir ki ortam gerginleşir, moraliniz bozulur, bu problem çözülmez der, vazgeçersiniz. Karşı taraf da konu kapandığı için rahatlar.

Problemi size anlatan ister patronunuz, ister yöneticiniz ya da başka birisi olsun, o güne kadar problemi çözmeyi başaramamış olan kişidir. Hele egosu yüksek birine denk geldiyseniz, onun bulamadığı sorunun yanıtını sizin bulma ihtimaliniz onun bilinçaltında tedirginlik yaratır. Aslında anlatmak istediği şey, çözümün imkânsız olduğudur ve bunu onaylayacak bir yandaş aramaktadır.

Bu durumda yapmanız gereken şey, politik davranmak ve problemi gerçekten çözüp çözmeme kararını almaktır. Problemi çözdüğümde patronun veya bir üstümün, sevineceğine rahatsız olduğuna çok şahit olmuşumdur. Şirketin yararına dahi olsa bir anda korkulan birisi haline gelebilirsiniz.

 

2- Problemi size anlatanın gözünden görmeyin, kendi görüşünüzü oluşturun

Eğer problemi çözmeye karar verdiyseniz, yukarıdaki nedenden dolayı karşı tarafın size gösterdiği fotoğraf üzerinden devam etmemelisiniz. Konuya hâkim olacak tüm bilgilerle kendinizi donatıp, kendi resminizi oluşturarak başlamanız gerekiyor, yani duyduğunuz her şeye yanlış ve hatalı olduğu var sayımıyla bakarak. Elbette bu bakış, problemi size anlatan insanı -kendisine güvenilmediğini düşünerek- kızdıracaktır. Sırf bu tavır yüzünden bile dışarıdan gelen danışmanların firmada çalışan profesyonellere göre problemleri çok daha rahatlıkla çözebildiklerini biliyorum.

Editörler her kelimeye yanlıştır varsayımıyla bakarlar, bu sayede hatalar gözlerinden kolay kaçmaz. Size söylenen her şeyi test etmeniz, başka insanların fikirlerini alıp onların görüş açılarını da değerlendirmeniz resmi daha net ve sağlıklı görebilmenizi sağlayacaktır. Problem konusunda kendi görüşünüzü oluşturmalı ve pek çok sefer test etmelisiniz.

Einstein’ın bir sözü vardır: “Karşı karşıya kaldığınız aşılması zor sorunları, mevcut düşünce yapınızla çözemezsiniz. Çünkü bu sorunlar, mevcut düşünce yapınızın ürünüdürler.”

 

3- Olabildiğince sadeleştirin

Muhtemelen karşınızda duran zor problem birden çok problemin karmaşasıdır ve domino taşı etkisiyle zincirleme reaksiyon oluşturmuştur. Siz hepsine birlikte odaklanır, asıl tetikleyici faktörün ne olduğunu kaçırırsınız. Problemi olabildiğince basitleştirmeniz, temel bir veya iki problemi yakalamanız, kalanları yok farz etmeniz ve öze odaklanmanız önemlidir. Gerçekte, pek çok karmaşık problemin arkasında basit bir veya birkaç ana problem vardır ki, bunlar çözüldüğünde diğerleri de ya kendiliğinden gelir ya da önemsizleşir.

 

Michelangelo’ya o muhteşem heykellerini nasıl yaptığını sorduklarında yanıtı şu olur: “Ben yalnızca taşın fazlalıklarını alırım, geriye heykel kalır.” Einstein da, “Her şeyi olabildiğince sade yapın, ama basit değil.” der.

 

4- Problemi bölün, küçük parçalara ayırın

Bir problemi küçük parçalara ayırmak onu çözülebilir kılar. Bu sayede birkaç küçük probleminiz daha olur ve her birini ayrı proje gibi değerlendirip uğraşırsanız bir tanesini çözdüğünüzde ana problemin de bir kısmını çözmüş olursunuz. Çözüme katkısı olmayacakmış gibi dursa da problemin basit görünen bir kısmını alın, inceleyin ve çözün. O kısım bir yok olsun gitsin. Sonra yine basit görünen bir kısmını daha çözün.

 

5- Her gün bir bölümünü mutlaka çözmeye çalışın

Büyük problemler bizi yorar, fazla enerji harcatır. Bazen çok düşünüp bir milim bile ilerleyemediğimiz olur. Başka işlerimiz aksar, ara veririz, vazgeçeriz, umudumuzu yitiririz. Böyle zamanlarda problemden uzaklaşıp başka konularla ilgilenmek gerekiyor. Ancak her gün yeniden belirli bir zamanı aynı konuya ayırmak, pes etmemek çok önemli. Her defasında küçük bir parçayı çözmek, yavaş da olsa sizi hedefe yaklaştıracaktır.

 

Bu tür konular üzerinde çalışırken öyle zamanlar olur ki, konuyu çözdüğünüzü sanıp rahatlayabilir, ertesi gün aslında çözemediğinizi fark eder, yeniden başlarsınız. Olsun, bu da bir çözüm geliştirme aşamasıdır. Bir de bakarsınız, bir anda çözüm önünüzde beliriverir.

 

Büyük problemlerin çözümünde pes etmemek ve ısrarcı olmak çok önemlidir.

 

The post Zor Problemlerin Çözüm Tekniği appeared first on Dönüşüm Yönetimi Merkezi – Yönetim Danışmanlığı.

Social Media Auto Publish Powered By : XYZScripts.com